Work and Travel Fiyatları


Work and Travel, adından anlaşılabileceği gibi öğrencilerin hem çalışıp hem tatil yapabileceği bir programdır. Yalnızca ülkemizden değil dünyanın birçok ülkesinden her yıl binlerce katılımcısı olan Work and Travel, 2000 yılından beri varlığını sürdürmektedir. Yanılmıyorsam Rusya ve Ukrayna'dan sonra bu programa en çok katılımcı sağlayan üçüncü ülkeyiz. Work and Travel hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenlere program detaylarını okumalarını tavsiye ederim: http://tr.wikipedia.org/wiki/Work_And_Travel Work and Travel programının fiyatlarına gelecek olursak; WAT program ücretleri, WAT acentalarına göre farklılık göstermektedir. Yani fiyatlar şirketten şirkete değişiklik gösterir. Ancak ortalama bir fiyat söylemek mümkündür. Ancak öncelikle "Full Placement" ve "Self Placement" seçeneklerinden bahsetmek gerekir. Full Placement: Konaklaman ve işin WAT şirketi tarafından sağlanır....

Tüp Bebek Aşamaları


Tüp bebek, normal yollarla çocuk sahibi olamayan eşlerin yapay döllenme yoluyla çocuk sahibi olabilmesidir. Son yıllarda gelişme gösteren tüp bebek yöntemi, rağbet görmektedir. Tüp Bebek Aşamaları Tüp bebek yöntemini 7 aşamada incelemek mümkündür. 1- İlk görüşme Tüp bebek yöntemindeki ilk aşama görüşmedir. Çocuğunuz olsun istiyorsunuz ama doğal yollarla bu pek mümkün görünmüyor. Bu durumda tüp bebek yöntemine başvurmak istediniz. Yapacağınız ilk şey bir uzmanla görüşmektir. İlk aşamada bir takım testler yapılır ve bunlar değerlendirilir. Bir tedavi planı belirlenir. 2- Hormonların baskılanması Tedavi aşamasına geçilmiştir. Bundan sonra ilk olarak yapılacak olan kadının hormonlarının baskılanmasıdır. Döllenme şansını arttırmak için normal süreçte birden fazla yumurta üretilmesi sağlanacaktır. Kadının hormonlarının baskılanması ile de normal süreçte oluşabilecek bir riske karşı önlem...

Plastikler her yerde


Plastik kullanımı tüm dünya ülkelerinde ekonominin gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. Geçmişten bu yana, plastik sanayi ekonomide başarılar elde etmeye, yenilikler ortaya koymaya devam etmektedir. Birçok sanayi plastik kullanmayı tercih etmektedir. Plastik kullanımı, sanayilerin dostu gibidir. Onların tasarruf etmelerini sağlar. İnşaat, otomotiv gibi sektörlerde kullanımı yaygın olan plastik,  paslanmaya karşı dayanıklıdır. Kolay eskimez. Bu gibi bunun gibi birçok sebepten dolayı plastik, birçok sektör için biçilmiş bir kaftan ve oldukça ideal bir seçimdir. Plastik kullanımı gerçekten dünyamızı büyük ölçüde etkilemiştir. Nereye giderseniz gidin, her yer adeta plastik ile çevrilidir. Plastik kullanımı oldukça yaygındır. Ancak plastiklerin sağladığı avantajların yanında dezavantajları göz ardı edilmemelidir. Plastikler, sağlığımız için oldukça tehlikeli olabilir. Plastik...

Kitap okuma odası


Öyle ya da böyle, kitap okumayı sevdirmek lazı...

Türküler Dolusu


Kirazın derisinin altında kiraz Narın içinde nar Benim yüreğimde boylu boyunca Memleketim var Canıma ciğerime dek işlemiş Canıma ciğerime Sapına kadar. Elma dalından uzağa düşmez Ne yana gitsem nafile. Memleketin hali gözümden gitmez Binbir yerimden bağlanmışım Bundan ötesine aklım ermez. Yerliyim yerli olmasına İlmik ilmik, damar damar Yerliyim. Bir dilim Trabzon peyniri Bir avuç tiftik Bir çimdik çavdar Bir tutam şile bezi gibi Dişimden tırnağıma kadar Ressamım. Yurdumun taşından toprağından şurup gelir nakışlarım Taşıma toprağıma toz konduranın Alnını karışlarım Şairim şair olmasına Canım kurban şiirin gerçeğine hasına içerisine insan kokusu sinmiş mısralara vurgunum Bıçak gibi kemiğe dayansın yeter Eğri büğrü , kör topal kabulum Şairim Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası Ayak seslerinden tanırım Ne zaman bir köy türküsü duysam Şairliğimden utanırım Şairim Şiirin gerçeğini köy türkülerimizde...

0xc0000135 Hatası ve Çözümü


İşime yarayacak çok güzel bir program buldum derken .exe dosyasını açmaya çalıştığımda 0xc0000135 hatasını aldım. Dedim ne oluyor? Ne bu aksilik? Neyse ki bu hatayı ilk kez almıyordum. Daha önce de 0xc0000135 hata kodu ile karşılaşmıştım. O yüzden bu sefer fazla zamanımı almadan 0xc0000135 hatasını çözdüm. 0xc0000135 hatasının çözümüne geçmeden önce 0xc0000135 hata kodu nedir, 0xc0000135 bize neyi anlatır, neden 0xc0000135 hatasını alırız konuları üzerinde durmakta fayda var. "0xc0000135 uygulama düzgün olarak başlayamadı" hatası ve çözümü 0xc0000135 hatasının nedeni nedir? 0xc0000135, Windows XP işletim sistemlerinde görülür. 0xc0000135 hatasının temel nedeni bilgisayar herhangi bir işlem yaparken(program yükleme gibi) işlemin yarıda kalmasına sebebiyet vermektir. Bilgisayarı hatalı kapatma bu hatayla karşılaşmanıza neden olabilir. Bundan dolayı bilgisayarınız çalışırken bilgisayarın...

Eve yarasa girerse


Yarasanın eve girmesi... İlk duyduğumda önce şaşırdım sonra güldüm. Gerçekten ilginç bir durum. Evinize, odanıza yarasa girerse şaşırmayın, giriyormuş.  "Hani böcek falan girse anlayacağım da yarasanın ne işi var?" dedirten bir olay olsa gerek. Alışılagelmiş bir durum olmadığından evine yarasa girenlerin olduğunu duyunca biraz tuhaf geldi(Umarım başıma gelmez). Araştırma yapma gereği duydum. "Eve neden yarasa girer?", "Yarasa evime girerse ne yapmalıyım?", "Yarasayı evden nasıl uzaklaştırabilirim?" gibi sorulara yanıt aradım. Sorularıma yanıt ararken bir takım bilgiler de edindim. Yarasalar, oldukça akıllı hayvanlardır. Kör oldukları bilinir ama bu bilgi tam olarak doğru değildir. Kördür denilemez çünkü çok az da olsa görürler. Bizim kadar göremeseler de kendilerine has yetenekleri sayesinde çok rahat hareket edebilirler. Diğer hayvanlardan çok farklı hareket kabiliyetleri vardır....

Her 100 kişiden ...


ntvmsnbc.com'da haber tadında güzel bir foto galeriye rastladım. Konu, orijinal başlığı ile "If the world were a village of 100 people", Türkçe ismiyle ise "Dünya 100 nüfuslu bir köy olsaydı". Bence güzel bir poster çalışması olmuş. Çeşitli konularda istatistiki bilgiler veriliyor. Dünya üzerinde konuşulan dillerden AIDS hastası olanların sayısına kadar pek çok bilgi var. Bilgilere göre; Her 100 kişiden; 1'i AIDS'li. 86'sı okuma yazma biliyor. Sadece 7'sinin bilgisayarı var. Sadece 1'inin üniversite diploması var. 20'si toplam enerjinin yüzde 80'ini kullanırken, 80 kişi kalan yüzde 20'yle yetiniyor. 48'i taciz, hapis, işkence veya ölüm nedeniyle düşüncesini konuşamıyor veya uygulayamıyor. 48'i erkek, 52'si kadın olurdu. 17'si Çince, 9'u İngilizce, 8'i Hintçe,  6 'sı Rusça, 6'sı İspanyolca, 4'ü Arapça ve 50'si farklı dillerde konuşuyor. 30'u beyaz tenlidir. Bir yılda...

Topukluyla yürümek sanattır


Topuklu ayakkabılarla yürümek o kadar kolay olmasa gerek. Hele de podyumda yürüyen mankenler için. Bence podyuma çıkan mankenlere ilk önce topuklu ayakkabıyla yürüme dersi verilmeli. Çünkü bu, başlı başına bir iş. Gördüğüm kadarıyla yüksek topukların üstünde yürümek oldukça zor. İşte, topuklu ayakkabıyla yürüme sanatından mahrum kalmış bir manken; bakın nasıl yürü(yemi)yo...

Burnu fındık ağzı gayfe fincanı


"Acem Kızı" türküsü, en sevdiğim türkülerden birisidir. Çoğu türkü gibi bu türkü de beni etkiler. İki dizesi vardır ki o kısmı çok severim: Burnu fındık ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı Türküyü defalarca çok farklı seslerden, yorumlardan dinlemişimdir. Hala da dinlerim, doyamadım bu türküye. Şunu da belirtmeliyim ki türkünün "kahve fincanı" kısmını "burnu fındık ağzı gayfe fincanı" şeklinde söylemeyi çok sevmişimdir. “Acem Kızı” türküsünü bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Kırşehir yöresine ait bu türkümüz, televizyon dizilerinde pek çok kez çalmıştır. Bu türkümüzü, Kurtlar Vadisi dizisinden hatırlamak mümkün. Her türkünün bir hikayesi vardır derler. Gerçekten öyledir. Türkülerimizin kendileri kadar öyküleri de ilginçtir. Her türkünün okunmaya değer bir hikayesi vardır elbet. "Acem Kızı", yarım kalan sevda öykülerinden birisidir aslında. Ali'nin ve acem kızının...

Bir fotoğraftan çok daha fazlası


Bir fotoğraftan çok daha fazlası ama videodan azı! Görmüş olduğunuz bu harikalar, yeni(araştırdığım kadarıyla öyle) bir sanatın (Cinemagraph) ürünleri. Gün geçtikçe de yaygınlaşacağını düşündüğüm bir sanat. Öncelikle normal bir fotoğrafa bakıyor gibisiniz. Hemen sonra anlıyorsunuz ki fotoğrafın içerisinde hareket eden bir şey var. İşte o anda video izliyor hissine kapılıyorsunuz. Bu yönüyle bir fotoğraftan gerçekten çok daha fazlası. Görüntü ve hareket kalitesi bakımından da hareketli resmin daha ötesi. Canlı fotoğraf mübarek. Gerçekten harika! Bu sanatın beğenmediğim tek tarafını ancak şu şekilde ifade edebilirim: "Bu video çok kısa ya!" İşte "Cinemagraph" örnekleri: ¤ Bar Stuzzichini'nin (New York) penceresindeki taksi ¤ Manhattan'da (New York) gazete okuyan adam ¤ Meraklılarına;  * Jamie Beck (moda fotoğrafçısı) ve Kevin Burg (site tasarımcısı) isimli iki New Yorklu'nun...

Kafama top çarptı


Kafaya top çarpması, insanı hayattan soğutan şeylerden biridir herhalde. En azından o an için bunu söylemek mümkündür. Özellikle bu durum bir topluluğun içinde başınıza geldiyse, vay halinize... Çok şükür kafama top çarptığında kendimi rezil olmuş gibi hissedeceğim bir ortam yoktu. Öyle bir his duymadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Ama aynı rahatlığı "acı duymadım" derken gösteremem. Çünkü top öyle bir şiddetle geldi ki kendimi direk yerde buldum. Abartısız olarak iki, üç dakika yerden kalkamadım. Emin olun ki rezillik duygusu bunun yanında bir hiç. Neyse ki kafaya top çarptığında ne yapılması gerektiğini bilenler vardı. Sağlık görevlilerinden bahsediyorum. Bir süre yerde kaldım. Daha sonra soğuk suyla yüzümü yıkadım. Topun çarptığı kısma soğuk suyu boşalttım. Ensemi soğuk suyla ıslattım. Bir iki dakika sonra kendime gelmiştim. Artık kafamda yıldızlar uçuşmuyordu. İşin komik tarafı...

Sabahları yataktan kalkamamak


Bu aralar sık sık yaşar oldum bu tabloyu, sabahları yataktan bir türlü kalkamıyorum. Tam kalkıyorum derken de yatağa tekrar devriliveriyorum. Yataktan kalkasım hiç gelmiyor. Canım uyumak istiyor. Bıraksalar akşama kadar uyurum, o derece; uykusuzluk, yorgunluk diz boyu. Kendini yataktan kalkma zorunluluğunda hissedip kalkmamak ne kadar mutluluk verici bir şey, anlatamam. Kalkman gerekiyor, okuluna ya da işine gitmek zorundasın ama uykun daha ağır basıyor ve seni yatağa itiyor. Beş dakika da olsa biraz daha fazla yatıyorsun, uyuyorsun. İşte o uykunun yeri apayrı. Bu duyguyu yaşamayan yoktur herhalde. Bunları yazarken ilkokul birinci sınıftaki halim aklıma geldi. Annem bin bir güçlükle beni uyandırmaya, kaldırmaya çalışırdı okuluma gitmem için. Daha gözümü açmadan, uyku semesi pantolonumu, çorabımı giydirirdi. Sabahları yataktan kalkıp okula gitmek işkence gibi gelirdi bana. Her sabah...

Alan adının taşınması konusunda


Alan adı taşıma(transferi) konusunda deneyim sahibi oldum. Bu konuda bilgilenmek isteyenler için birkaç şey söylemek isterim. Bir firmadan başka bir firmaya alan adı(domain) taşıma işlemi yaklaşık olarak bir hafta sürmektedir. Ancak alan adının taşınma sürecinden önce alan adının taşınması konusunda bilinmesi gereken bir takım şeyler var: Alan adının taşınabilmesi için; - Alan adının ilk kaydedilme tarihinden en az 60 gün geçmelidir. Eğer alan adını yeni kaydettiyseniz ve bunun üzerinden 2 ay geçmediyse bu alan adı transfer edilemez. - Alan adının yenilenme tarihine 45 günden fazla süre kalmış olmalıdır. Eğer alan adının yenilenmesine 45 gün veya daha az bir süre kaldıysa bu alan adı transfer edilemez. - Alan adının taşıma kilidi kaldırılmalıdır. Aksi takdirde alan adının taşınması işlemi başlayamaz. Alan adınızın bulunduğu firmadan ilgili ayarı yapabilirsiniz. - Alan adının taşıma...

Omurga sağlığı ve egzersizlerin önemi


Gününüzün büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiriyor olabilirsiniz. Bilgisayar karşısında çok fazla zaman harcayan biri olarak vücut sağlığınıza dikkat etmeniz gerekir. Bu bağlamda kemik ve kas dokusu, özellikle omurga kısmı önem arz etmektedir. Dünyada yetişkinlerin %80'inin bel,boyun ve sırt ağrılarından dolayı şikayetçi olduğu bilinmektedir. Bu şikayetlerin bazen ciddi hastalıklara ve kötü fiziksel durumlara yol açtığı görülmektedir. Bel ve sırt ağrılarından kurtulmak, bu tür ağrıları çekmemek için sağlıklı bir omurgaya sahip olmanız gerekir. Omurga sağlığına dikkat edilmelidir. Omurga sağlığı konusunda egzersizler önemli bir yer tutar. Bel, boyun ve sırt ağrılarınıza iyi gelebilecek egzersizleri düzenli olarak yapmanız tavsiye edilir. Yukarıdaki resimde 16 ardışık egzersiz hareketinden oluşan bir çalışma görülmektedir. Özellikle omurga sağlığınız için önemli sayılabilecek...

Gezi: İstanbul - Saraylar, Müzeler, Üniversiteler


İstanbul, ekonomik açıdan dünyanın en büyük 34. kentidir. Asırlardır sahip olunmak istenen bu güzelim şehir geçmişte olduğu gibi günümüzde de ülkemiz için oldukça önemli bir yere sahiptir. Her yıl milyonlarca turist çeşitli nedenlerle İstanbul'a akın eder(Türkiye Turizm Yatırımcılar Derneği'nin verilerine göre 2010 yılında İstanbul'a gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı: 6.928.867). Dünya'nın önemli başkentlerinden biri olan İstanbul, tarihi dokusunu korumaktadır. İstanbul'da gezerken sokakların, caddelerin, birbirinden güzel o yapıların hatta ağaçların bile buram buram tarih koktuğunu hissetmek mümkündür. Yeditepeli şehir, Boğazı'yla herkesi cezbetmeyi başarır. Gez gez bitmeyen sarayları, müzeleri, önemli camileri ve daha birçok tarihi değerleri ile insanın aklında yer edinir. İstanbul, eğitim konusunda tercih edilen şehirlerden birisidir. Birçok genç İstanbul'da iyi bir üniversitede...

Milli Egemenlik Uğruna


Egemenlik, yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı döneminde egemenlik tek kişiye ait idi. Tüm hakimiyet padişahtaydı. Günümüzde ise egemenlik ulusundur. Bu iki yönetim ele alındığında günümüz cumhuriyetinin daha sağlıklı bir yönetim şekli olduğu açıktır. Mustafa Kemal egemenliğin ulusta olduğu inancı uğrunda mücadele etmiştir. "Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." sözü O'nun ulusalcılık yapısını ortaya koymaktadır. Atatürk'ün Milli Mücadele'nin ilk günlerinden beri açıkça ortaya koyduğu, ısrarla vurguladığı temel ilkedir, milli egemenlik. Atatürk'ün milli egemenlik ilkesine sadece düşünceleriyle değil, derin, kişisel duygularıyla da ne kadar bağlı olduğu, annesinin ölümünden birkaç gün sonra onun mezarı başında yaptığı şu konuşmada gözlemlenmektedir: "Valdem bu toprağın altında, fakat milli egemenlik ilelebet payidar olsun....

BIOS - Format Ayarları


Bilgisayarınıza format atmak istiyorsunuz. Bir CD veya DVD ile format atacaksınız. Bunun için CD/DVD‘yi bilgisayarınıza takmanız yeterlidir. Ancak bazı durumlarda bilgisayarınız başlangıç aygıtı olarak CD/DVD sürücünüzü otomatik olarak görmeyebilir. Bu gibi durumlarda BIOS ayarlarınızdan gerekli düzenlemeleri yapmanız gerekir. BIOS Önyükleme Aygıtları Ayarı Format atılacağı zaman BIOS menüsünde yapılması gereken, birinci önyükleme aygıtı olarak CD ROM/DVD ROM‘un seçilmesidir. BIOS‘taki bu ayar kolay gibi görünse de kimi zaman zorluk çıkartabiliyor. Çünkü ilgili ayar belirli bir yerde bulunmuyor. Anakarttan anakarta farklılık gösteren bir durum olduğu için kullanıcılar için sorun yaratabiliyor. İlk önyükleme aygıtı olarak CD ROM/DVD ROM‘un seçileceği bölümün farklı BIOS‘lardaki yerleri şu şekildedir: 1.tip BIOS: DEL tuşu ile BIOS menüsüne giriş > Boot > Boot Device Priority >...

Gelecekte PlayStation!


PlayStation 4, 5, 6 ya da kaçsa kaç nasıl olacak bilemem. Ancak şu bir gerçek; teknoloji gün geçtikçe hızına hız katarak ilerliyor. Sürekli gelişen, değişen dünyada teknolojinin hızına yetişmek ne mümkün. Yıllar yıllar yıllar sonra... Neler olur kim bilir? Ne olacağını kestirmek gerçekten zor. Fakat öyle görünüyor ki stadyumdaymışçasına PlayStation keyfini yaşamak o çağın gencine nasip olacaktır, şimdiki PlayStation kolları yürülükten kalkıp tarihi eser olacak da ols...

Tetradox ve Acnelyse kullanmaya devam


Cilt doktorundaki ilk sivilce tedavimle ilgili yazı yazmıştım. Doktor, bir buçuk ay sonra kontrole gelmemi söylemişti. Sivilceler için Tetradox ve Acnelyse kullanmaya başladım - trksh.org (bknz) Bir buçuk ay geçti ve ikinci sivilce tedavim için doktora gittim. Öncelikle ilk bir buçuk ay içindeki tedavi sürecimle ilgili deneyimlerimi aktarmak isterim. İlaçlarımı yani tetradox hapını ve acnelyse kremini doktorumun dediği gibi kullandım. İlaçlarımı aksatmadım, düzenli olarak hapımı içtim, kremimi sürdüm. Bu süreç içerisinde ilacın yan etkilerini yaşadım. Yüzümde yer yer hafif kızarıklar ve soyulmalar meydana geldi. Aynı şekilde dudağımda da hafif kuruluk ve soyulmalar oldu. Açık tenli olmama rağmen benim için rahatsız edici bir durum söz konusu olmadı. İlaçların yan etkilerini ilacı kullanmadan önce bildiğim için bunları normal karşıladım. Tedavimin sivilcelerim üzerindeki etkisinden...

Gözüm Seğiriyor


Sol gözüm dünden beri seğiriyor. O nasıl bir şeydir diyenler için ifade edecek olursam, şöyle ki; gözün alt kapağının kımıldayıp durması, göz kapağının aşağı çekmesi. Bir başka deyişle; gözün gıp-gıp etmesi durumu, gözün kendi kendine titreşmesi. Başta o kadar rahatsız edici bir şey olmadığı düşünülse de insan bir noktadan sonra sinir oluyor. Daha sonra gerçekten rahatsız edici bir durum haline geliyor. Dün akşam saatlerinde başladı ve hala devam ediyor. Daha önce bu kadar uzun süren bir göz seğirmesi yaşamamıştım. Bugün tüm günümü sol gözümün seğirmesi ile geçirdim. Bir yandan da bir insanın gözü neden seğirir diye düşündüm. Aklıma küçüklüğümde duymuş olduğum bir şey geldi. Kimden nasıl duyduğumu hatırlamıyorum ama aklıma gelen şey batıl bir inançtı: "Sol gözün seğiriyorsa birinin seni kötü andığı anlamını taşır." Yanlış hatırlamıyorsam sağ söz için farklı bir şey söylenirdi. Batıl inanışlarım...

Japonya ve Deprem, Tsunami


Dünya'nın en şiddetli depremlerinden biri Japonya'da yaşandı. Depremin büyüklüğünün 8,9 olduğu söyleniyor ancak net değil. Net bilinen tek şey; 11 Mart 2011 - Japonya Depremi'nin yüzyılın en şiddetli depremleri arasında yer aldığıdır. Diğer şiddetli depremler: 1960: ŞİLİ - 9,5 1964: ALASKA - 9,2 2004: ASYA - 9,1 1952: SSCB - 9,0 1906: EKVADOR - 9,8 1965: ALASKA - 8,7 2005: ENDONEZYA - 8,6 1957: ALASKA - 8,6 Televizyon kanallarından izlediğim, internet haberlerinden okuduğum, resimlerden gördüğüm kadarıyla Japonya'yı yıkan deprem değil, tsunami... Depremin ne kadar şiddetli olduğu ortada, çok açık bir şekilde görülmekte. Ancak dikkatlerin çekilmesi gereken nokta, depremden dolayı yıkılan binaların olmamasıdır. Bir deprem bölgesi olan Japonya'nın depremleri ne kadar önemsediği, depremlere karşı ne derece hazırlıklı olduğunu görüyoruz. Deprem anında Japon halkının ne kadar sakin olduğunu...

Bilgisayarınızı hızlandırmanız için öneriler


Artık bilgisayarlar her yerde. Günümüzde hemen hemen her alanda bilgisayarlara ihtiyaç duyuluyor. İnsanoğlu işlerinin çoğunu bilgisayar vasıtası ile halleder oldu. Ancak işimizi gördüğümüz süre içerisinde en iyi verimi almak, zamandan tasarruf etmek istemiyor değiliz. Bilgisayarın yavaş olması kimi zaman insanı çileden çıkartır. Öyle bir yavaşlık söz konusu olur ki çekilmez bir hal alır. Yavaş bilgisayar, stres nedenidir. Bilgisayarınızın yavaşlığının birçok nedeni olabilir. Ancak öncelikle şunu bilmek gerekir; her bilgisayarın belirli bir hız kapasitesi vardır. Başka bir deyişle bilgisayarınız neyse size vereceği de en fazla o kadardır. Yani yazılmış olan öneriler bilgisayarınızın normalden yavaş olduğu durumlar için geçerlidir. "Bilgisayarım yavaşladı, nasıl hızlandırırım?" Bilgisayarının hızından şikayet eden kullanıcılara, bilgisayarlarından en iyi verimi almaları için sistem...

80072efe - Windows Güncelleştirme Sorunu ve Çözümü


80072efe kodlu hata, Windows güncelleştirmeleri ile alakalı bir sorundur. Windows XP, Windows Vista ve Windows 7 sürümlerinde görülebilen bir hata kodudur. Bu hatayı, Windows güncelleştirmelerini yapmaya  çalıştığınızda alırsınız. Hataya bağlı olarak Windows güncelleştirmeleri başarıyla gerçekleşmez. Sonuç olarak Windows için gerekli olan güncelleştirmeler yüklenemez ve işletim sisteminiz güvenlik açısından büyük bir risk taşır. 80072efe sorununun tek nedeni yoktur. Çeşitli sebeplerden dolayı bu hata ile karşılaşılabiliyor. Windows güncelleştirme hatası ile ilgili olarak olası nedenler şu şekildedir: 80072efe kodlu windows güncelleştime sorununun nedenleri; Sistem ve bios saat ve tarih ayarlarının yanlış olması İnternet bağlantınızdan kaynaklanan sorunlar Üçüncü taraf güvenlik duvarları ya da programları Windows kayıt defterindeki problemler Bilgisayarınızdaki virüslerin, zararlı...

Sevgililer Günü Paris'te güzelmiş


Paris, "Aşk Şehri"dir, aşıkların şehridir, "romantizmin başkentidir". En romantik dünya kentlerinin başında gelir, Paris. Aşk Şehri ile ilgili olarak romantizm konusunda onlarca tanım yapmak, yüzlerce şey söylemek, yazılmış binlerce kitabın üstüne bir o kadar daha yazmak mümkündür. Çiftler, özel günlerini romantizmin başkentinde geçirmek, mutluluklarını ölümsüzleştirmek isterler. Bu bakımdan Paris, sevgililer gününde de aşıklar için gidilesi bir yerdir. Paris'e gitmek için en uygun zamanın "Mart", "Haziran" ve "Eylül" aylarının olduğu söylenir. "Temmuz", "Ağustos" ve hava şartlarının kötü olduğu "Şubat" aylarında gidilmesi tavsiye edilmez. O yüzden kış mevsiminde pek fazla turist ağırlamaz aşıkların şehri. Ancak yine de "Şubat" ayında Paris'e giden mutlaka olur. Birçok kişi deliler gibi gitmek ister. Şubat ayının 14'ünü Paris'te geçirmeyi arzular. Çünkü Paris, sevgililer için Şubat...

Sivilceler için Tetradox ve Acnelyse kullanmaya başladım


Konu yüzümdeki sivilcelerdi. Bir şey yapma, dokunma, sıkma onlar geçer diye diye malesef geçmediler.Bir, iki senedir yüzümde sivilceler var. Bu süreç içerisinde resmen sivilceli bir yüze sahip olmaya alıştım. Ergenlik sivilceleridir, gelir geçer dedim. Doğrusu o kadar da önemsemedim, dert etmedim yüzümdeki sivilceleri ve daima pozitif olmaya çalıştım. Ancak belli bir süreden sonra sivilce kremi kullanmaya karar verdim. Çünkü "sivilceli bir yüze sahip olmayı kim ister" diye düşündüm. Sonrasında da cevabı verdim: Tabiki ben de istemem. Sivilcelerden derhal kurtulmak istedim. Daha önce Imex, Aknilox kullandım. Faydalarını tam olarak gördüğüm söylenemez. Sivilceleri bir gün kuruttular ama diğer gün sivilceler tekrar çıkmaya, aktif olmaya başladılar. Benim için bu iki krem, kalıcı ve etkili bir çözüm olmadı. Bunun sebebi belki de bir cilt doktoru kontrolünden geçmeden sivilce kremi kullanmış...

Paris: Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler


Paris, Fransa'nın başkenti olmasından ziyade çok iyi bilinen bir moda şehridir. Aynı zamanda dünyanın en romantik şehirlerinden biri olarak kabul edilir, Paris. Dünyadaki çiftlerin çoğu özellikle yeni evliler, romantizmlerini yaşayabilecekleri özel günlerde (sevgililer günü, evlilik yıldönümleri, balayı kutlamaları gibi) iyi vakit geçirmek isterler. Paris, onlar için gerçekten çok güzel ve özel bir kenttir. Tabiki sadece onlar için değil iyi bir tatil geçirmek isteyen turistler için de aynı şeyi söylemek mümkündür. Çünkü saat kaç olursa olsun, Paris'te herkese uygun bir etkinlik bulmak mümkündür. Paris'te mutlaka görülmesi gereken yerler nelerdir? Nefes kesen ve dünyaca tanınan tursitik yerleri gezmeniz tatilinizi daha eğlenceli ve unutulmaz kılacaktır. - Eyfel Kulesi Kim bu çok ünlü kuleyi bilmez? Paris'e gittiğinde de görmez ki? 1889 yılında inşa edilen ve aynı zamanda Paris şehrinin...

Hayvanseverlik bu olsa gerek


Söylenecek çok şey olmalı hayvan sevgisi ile ilgili. Söylenmesi gereken o kadar şeyin üstüne bir o kadar da bu kare ekliyor aslında. Kanala düşen bir köpeğin kurtarılması, iki yardımsever çocuk tarafından. Belki kim olsa aynı şeyi yapardı. Belki nereli olduklarını, nereden olduklarını bilmediğimiz bu çocuklar bizim diyarlardan çok uzaktadır. Ama hayvan sevgisini yansıtan, gördüğüm en iyi kare gerçekten. Çok doğal, çok gerçek, çok içten. Gerçek bir hayvanseverl...
 
Copyright 2009-2013 © trksh.org - Takip eden geride kalır.
Gizlilik
Teşekkürler bloggerthemes.net