Milli Egemenlik Uğruna


Egemenlik, yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır.

Osmanlı döneminde egemenlik tek kişiye ait idi. Tüm hakimiyet padişahtaydı. Günümüzde ise egemenlik ulusundur. Bu iki yönetim ele alındığında günümüz cumhuriyetinin daha sağlıklı bir yönetim şekli olduğu açıktır.

Mustafa Kemal egemenliğin ulusta olduğu inancı uğrunda mücadele etmiştir. "Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." sözü O'nun ulusalcılık yapısını ortaya koymaktadır. Atatürk'ün Milli Mücadele'nin ilk günlerinden beri açıkça ortaya koyduğu, ısrarla vurguladığı temel ilkedir, milli egemenlik. Atatürk'ün milli egemenlik ilkesine sadece düşünceleriyle değil, derin, kişisel duygularıyla da ne kadar bağlı olduğu, annesinin ölümünden birkaç gün sonra onun mezarı başında yaptığı şu konuşmada gözlemlenmektedir:
"Valdem bu toprağın altında, fakat milli egemenlik ilelebet payidar olsun. Beni teselli eden en büyük kuvvet budur... Valdemin mezarı önünde ve Allah huzurunda and içiyorum, bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği ve belirttiği egemenliğin muhafaza ve müdafaası için icabederse valdemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun".

Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde ulusumuz, dünyaya Ulusal Kurtuluş Savaşı dersi vermiştir. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açmıştır. Atalarımızın ve Mustafa Kemal'in bu uğurdaki mücadeleleri bize ulusal egemenliğimizi korumak konusunda ışık tutmalıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright 2009-2013 © trksh.org - Takip eden geride kalır.
Gizlilik
Teşekkürler bloggerthemes.net