İftar Sonrası Şişkinlik


Ramazan'da 13-14 saat süreyle oruç tuttuktan sonra insanın acıkması ve susaması doğaldır. Bu şikayetten korunmak amacıyla iftarda bir çorba içildikten veya hafif bir yemek yenildikten belli bir süre sonra ana yemek yenirse daha iyi olur.

Ramazan'da özellikle sindirim sistemi problemi olan kişilerde meydana gelebilen şikayetlerden biri, iftardan sonraki karın şişkinliğidir. Bu rahatsız edici şikayet iftarda tıkabasa yenilen yemekten sonra da meydana gelebilir. Ayrıca yemekler hızlı yenmemeli ve iyi çiğnenmelidir. Yemekle birlikte belli oranda su içilebilir, esas mayi ihtiyacını öğün aralarında tüketmekte yarar var. İftardan sonra ortaya çıkması muhtemel şişkinlik problemi ile karşılaşmamak için şişkinlikten korunma konusunda aşağıda bilginize sunacağım önerileri öğrenir ve uygularsanız iyi olur.

Şişkinlik için öneriler
Şişkinlik, bazılarımızı zaman zaman, bazılarımızı da sık sık ve önemli derecede rahatsız eden bir durumdur. Sabaha kadar uyutmadığı zamanlar da olur. Hepimizin yakından bildiği ve her zaman da karşımıza çıkma ihtimali olan bu şişkinlikle ilgili bazı bilgileri ve bundan, korunmaya yönelik bazı tedbirleri size iletmek istiyorum. Bunları, çoğu yazılarımızda olduğu gibi size maddeler halinde aktarıyorum:

1) Sindirim sistemimiz iyi çalışmıyorsa ve çiğ besinleri yedikten sonra şişkinlik oluşuyorsa, çiğ besinlerden mümkün olduğunca uzak durun. Çiğ sebze ve meyvelerin çoğu C vitamini bakımından zengindir. C vitamini de kaynatılan yemeklerde veya komposto türü gıdalarda çok büyük oranda kaybolmaktadır. C vitamini ihtiyacımızı karşılamak amacıyla, çiğ sebzeleri az az olmak kaydıyla tüketebiliriz, sindirimi kolaylaştırmak amacıyla salataya limon ya da sirke koymalıyız. Salata da ana yemekten önce yenirse daha kolay sindirilebilir.

2) Günlük su ihtiyacı olan 1.5-2.5 litre civarındaki suyu yemeklerle birlikte değil de, öğün aralarında içmeye çalışın. Yemeklerle beraber fazla su içilirse bu, şişkinliğe yol açabilir.

3) Çoğu meyvenin kabuklarında hazımı zorlaştıran ve bazı kişilerin de mide ve bağırsaklarını tahriş eden madde vardır. Erik, üzüm, kiraz, ananas v. s. gibi meyveler şişkinlik yapabilir. Bu türlü meyveler şişkinlik yapıyorsa ya az tüketilecek veya sıkılıp suyu içilecek. Şişkinlik problemi olanlar genellikle kabukları kolay ayıklanan meyveleri tercih etmelidirler.

4) Lifli gıdalar tercih edilmelidir. Lifli gıdalar kabızlık problemi için de çok yararlıdır, dolayısıyla kabızlığa bağlı olarak vücutta toksin birikimi de engellenmiş olmaktadır. Tahıl ürünleri, turunçgiller, incir ve pişmiş sebzeler genellikle gıdaların bağırsaklardan geçişini kolaylaştırırlar. Günde 25 gram lifli gıda bağırsakların iyi çalışması için yeterlidir. Lifli gıdalar kanserden korunmada da önemli etkenlerden biridir.

5) Aşırı soğuk ve aşırı sıcak içecekler ve yiyecekler de şişkinlik yapar. Yenilen veya içilen gıdaların ve içeceklerin ısısı vücut ısısına ne kadar yakınsa o kadar az şişkinlik yapar.

6) Hava yutmak da şişkinliğe yol açan önemli maddelerdendir. Bazıları yemek yerken hava yutarlar. Asitli içecekler ve sigara kullanımı da hava yutmaya sebep olabilir. Ayrıca çiklet çiğnemek de hava yutmaya neden olur. Özellikle şişkinlik problemi olanların bunlara dikkat etmesi gerekir.

7) Şişkinliği önlemede en önemli madde besinlerin iyi çiğnenmesidir. Yemekler iyi çiğnenmezse midenin işi zorlaşır ve şişkinlik kaçınılmaz olur. İyi çiğnenen besinler midede az kalacağından şişkinlik oluşma ihtimali çok azdır ve iyi çiğnenmiş gıdaların sindirimi de çok kolay olur. Ayrıca yemekler iyi çiğnendiği zaman doyma refleksi de zamanında uyarılacak ve fazla yemek yenip kilo alınmayacaktır. Hızlı yemek yemek kilo almada çok önemli bir etkendir. Toplumumuzda çok yaygın olan bu kötü alışkanlığın mümkün olduğunca terkedilmesinde yarar var. Ayrıca yemekler yavaş ve iyi çiğnenerek yendiği zaman metabolizma da (vücudun gıdaları yakabilme kabiliyeti) çok daha iyi çalışacaktır.

8) Bir oturuşta tıka basa yenen yemekler de şişkinlik yapar. Yemekler mümkün olduğunca sık sık ve az az yenmelidir. Mümkünse, günlük alınması gereken yemekler üç ana öğün ve üç ara öğün şeklinde tüketilmelidir.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright 2009-2013 © trksh.org - Takip eden geride kalır.
Gizlilik
Teşekkürler bloggerthemes.net