Gözüm Seğiriyor


Sol gözüm dünden beri seğiriyor. O nasıl bir şeydir diyenler için ifade edecek olursam, şöyle ki; gözün alt kapağının kımıldayıp durması, göz kapağının aşağı çekmesi. Bir başka deyişle; gözün gıp-gıp etmesi durumu, gözün kendi kendine titreşmesi. Başta o kadar rahatsız edici bir şey olmadığı düşünülse de insan bir noktadan sonra sinir oluyor. Daha sonra gerçekten rahatsız edici bir durum haline geliyor.

Dün akşam saatlerinde başladı ve hala devam ediyor. Daha önce bu kadar uzun süren bir göz seğirmesi yaşamamıştım. Bugün tüm günümü sol gözümün seğirmesi ile geçirdim. Bir yandan da bir insanın gözü neden seğirir diye düşündüm. Aklıma küçüklüğümde duymuş olduğum bir şey geldi. Kimden nasıl duyduğumu hatırlamıyorum ama aklıma gelen şey batıl bir inançtı: "Sol gözün seğiriyorsa birinin seni kötü andığı anlamını taşır." Yanlış hatırlamıyorsam sağ söz için farklı bir şey söylenirdi. Batıl inanışlarım yoktur, o yüzden pek fazla bilmem. Çocukluğumda duymuş olduğum bir şey olarak kalmış hafızamda.

Göz Seğirmesi

Aklıma gelen ilk şeyden sonra problemin gerçek nedenine odaklanmak istedim. Bilen bir arkadaşıma sordum. Bana ya tansiyondan ya da yorgunluktan, stresten, uykusuzluktan kaynaklandığını söyledi. Şöyle bir düşündüm; son iki gün için gerçekten yorgun olduğum doğruydu. Yine bu iki gün için uykusuz ve stresli olduğum söylenebilir. Benim problemimde bunların etkili olabileceğini düşündüm. Anladım ki kendime daha fazla dikkat etmeliyim. Bunların dışında çok heyecanlı, çok sinirli olma durumlarının da göz seğirmesine neden olduğunu öğrendim.

İnternette araştırma yaptım. Göz seğirmesinin birçok nedeni varmış aslında. Sadece bahsettiğim sebeplerden ibaret değilmiş. Eğer sizin de başınız göz seğirmesi ile beladaysa ve bu durum hakkında, göz seğirmesinin tedavi yöntemleri konusunda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu linke bakmanızı öneririm:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=göz seğirmesi.
Sözlükte bir girdi gözüme çarptı. Girdi aynen şu şekilde; "yorgunluk disinda uzun süreli lastik ya da kaucuk tabanli ayakkabi giymekten de kaynaklanan fiziksel durum. bertaraf etmek icin toprakta, cimende ciplak ayakla yürüyerek vücuttaki elektrigi bosaltmak önerilen yöntemler arasindadir." En sonunda benim için geçerli olan sebeplerden birinin de bu olduğuna kanaat getirdim; adeta beni tarif etmiş. Kim bilir daha ne sırlar var insan vücudunda.

Umarım göz seğirmesi fazla uzun sürmez ve yine umuyorum ki ciddi bir şey değildir. Gelip geçici bir şey olduğuna inanıyorum. Ancak daha ciddi sorunların sonucu olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle kısa sürede geçmemesi halinde doktorunuza başvurmayı ihmal etmeyin.

Japonya ve Deprem, Tsunami


Dünya'nın en şiddetli depremlerinden biri Japonya'da yaşandı. Depremin büyüklüğünün 8,9 olduğu söyleniyor ancak net değil. Net bilinen tek şey;
11 Mart 2011 - Japonya Depremi
'nin yüzyılın en şiddetli depremleri arasında yer aldığıdır.
Diğer şiddetli depremler:
1960: ŞİLİ - 9,5
1964: ALASKA - 9,2
2004: ASYA - 9,1
1952: SSCB - 9,0
1906: EKVADOR - 9,8
1965: ALASKA - 8,7
2005: ENDONEZYA - 8,6
1957: ALASKA - 8,6
Televizyon kanallarından izlediğim, internet haberlerinden okuduğum, resimlerden gördüğüm kadarıyla Japonya'yı yıkan deprem değil, tsunami... Depremin ne kadar şiddetli olduğu ortada, çok açık bir şekilde görülmekte. Ancak dikkatlerin çekilmesi gereken nokta, depremden dolayı yıkılan binaların olmamasıdır. Bir deprem bölgesi olan Japonya'nın depremleri ne kadar önemsediği, depremlere karşı ne derece hazırlıklı olduğunu görüyoruz.
Pray for Japan
Deprem anında Japon halkının ne kadar sakin olduğunu görmek haberleri izlediğimiz kadarıyla mümkün. O kadar sakinler ki deprem anını kameraya bile almışlar. Onların depreme alışık olduğu bir gerçek. Ancak Japon halkının depremle yaşamayı bilmesi kadar gerçek olan bir şey var. O da tsunaminin ne kadar ürkütücü olduğudur. Tsunaminin (depremin değil) oradaki insanlara yaşattığı panik, Japonya'ya verdiği zarar görülmektedir.

Atlatılması kolay bir olay olmasa gerek. Allah yardımcıları olsun!
Yaşanılan her olaydan bir ders çıkarmak gerekir. Daha doğru bir ifade ile kendimize bir pay biçmeliyiz. Bu olay belki bizim başımıza gelmedi ama insan bu ihtimali düşünmeden edemiyor. Düşünsenize böyle bir felaketin ülkemizde yaşandığını. Gerçekten insan düşünmek bile istemiyor (Allah korusun!). Sorgulanması gereken depreme birey olarak, ülke olarak hazır mıyız?

Bilgisayarınızı hızlandırmanız için öneriler



Hızlı Bilgisayar
Artık bilgisayarlar her yerde.
Günümüzde hemen hemen her alanda bilgisayarlara ihtiyaç duyuluyor. İnsanoğlu işlerinin çoğunu bilgisayar vasıtası ile halleder oldu. Ancak işimizi gördüğümüz süre içerisinde en iyi verimi almak, zamandan tasarruf etmek istemiyor değiliz.

Bilgisayarın yavaş olması kimi zaman insanı çileden çıkartır. Öyle bir yavaşlık söz konusu olur ki çekilmez bir hal alır. Yavaş bilgisayar, stres nedenidir.

Bilgisayarınızın yavaşlığının birçok nedeni olabilir. Ancak öncelikle şunu bilmek gerekir; her bilgisayarın belirli bir hız kapasitesi vardır. Başka bir deyişle bilgisayarınız neyse size vereceği de en fazla o kadardır. Yani yazılmış olan öneriler bilgisayarınızın normalden yavaş olduğu durumlar için geçerlidir.

"Bilgisayarım yavaşladı, nasıl hızlandırırım?"
Bilgisayarının hızından şikayet eden kullanıcılara, bilgisayarlarından en iyi verimi almaları için sistem bakım ve onarımını ihmal etmemeleri önerilir.

Bu 5 basit adımla bilgisayarınızı hızlandırmanız oldukça kolaydır.

1- "Windows Güncelleştirmeleri"ni önemseyin: İşletim sisteminin güncelleştirmelerini aksatmadan yapmanız tavsiye edilir. Güncellemeler, gerek sisteminizin güvenliği gerekse bilgisayarınızdan en iyi verimi sağlamanız açısından önemlidir.

2- "Çalışan Uygulamalar"a dikkat et: Aynı anda birçok programı ya da uygulamayı çalıştırmak bilgisayar hızınızı ciddi şekilde etkileyebilir. Aynı anda çalıştırılan programlar işlem belleğinin yoğun olmasına neden olur. Çok fazla bellek kullanan programların çalıştırılması da yavaşlığa sebep olur. "Windows Görev Yöneticisi"nin "İşlemler" kısmından bilgisayardaki bellek kullanımı takip edilebilir (Ctrl+Alt+Delete komutu ile görev yöneticisine ulaşabilirsiniz).

3- "Virüs Taraması" yapın: Virüsler ve zararlı yazılımlar,  hissedilebilir derecede yavaşlığa neden olur. Bilgisayarınızın hızını korumak için sisteminizde virüs olmadığından emin olun.
Bilgisayarınızın kullanımda olduğu süre içerisinde aktif bir anti-virüs programına sahip olmasına dikkat edin. Güncel bir anti-virüs programı kullanmanız güvenliğiniz açısından da önemlidir. Belirli aralıklarla virüs taraması yapmayı unutmayın.

4- "Başlangıçta Çalışan" programları kontrol edin: "Bilgisayarım çok yavaş açılıyor", "bilgisayarımın açılışı yavaşladı", "bilgisayarım açılışta çok yavaş" gibi şikayetleri olan birçok kullanıcı olduğuna eminim. Bu sorunun en büyük nedeni başlangıçta açılan gereksiz programlardır. Çözüm ise gereksiz başlangıç programlarını devre dışı bırakmakla mümkündür (Başlat>Çalıştır> "msconfig" yazın ve sondaki "Başlangıç" sekmesine bakın. Windows'un açılmasıyla birlikte çalışmaya başlayan programların işaretli olduğunu göreceksiniz).

5- "Temizlik": Belirli aralıklarla bilgisayarınızda temizlik işlemi yapmanız bilgisayarınızın hızının korunması açısından yararlıdır. Kullanmadığınız gereksiz programları kaldırarak, kayıt defterini temizleyerek temizlik yapmanız mümkündür. Böylece bilgisayarınızda boş alan da yaratmış olursunuz. Bunun dışında "Windows Hatalarını Onarma" yoluna giderek tam bir performans sağlamanız mümkün olabilir (kayıt defterini temizleme ve kayıt defterindeki hatları gidermeniz için "CCleaner" programını kullanmanızı tavsiye ederim).
Bilgisayarınızın hızının muhafaza edilmesi adına belirli periyotlarla sisteminize bakım ve onarım yapın.

 
Copyright 2009-2013 © trksh.org - Takip eden geride kalır.
Gizlilik
Teşekkürler bloggerthemes.net