Orta Asya'da bulunan eserlerden sonra en eski örücülük örneklerine Mısır'da rastlanılmıştır. Mısır mezarlarında yapılan kazılarda, başparmağı ayrık kırmızı yün çoraplar bulunmuştur. Ayrıca Güney Amerika'da (Peru'da) yapılan kazılarda M.Ö. 3 ve M.S. 3. yüzyıllara ait örgü işlerine rastlanmıştır. Peruluların örgü tekniği ve çeşidindeki zenginlik, örtücülük sanatlarının ne kadar gelişmiş olduğunu ortaya koymaktadır.
Milattan 2000 yıl önce yaşamış olan Romalılara ait bit parada içinden yılan çıkan bir sepet resmi vardır. Britanya Müzesi'nde sergilenen ve Romalılara ait olan söğüt sandalye bugünkü örneklere çok benzemektedir.
Orta Asya Türkleri de sepeti çok çeşitli amaçlar için kullanmışlardır. Bugün hala birçok yörede yaygın olarak kullanılan hasır örgü, Türkler tarafından 17 ve 18. yüzyıllarda da kullanılmıştır.
Ele geçen buluntular gösteriyor ki örücülük çok eski bir geçmişe sahiptir. Örücülük, her devirde geçerliliğini koruyup günümüze kadar sevilen bir uğraş olarak birçok alanda kullanılmıştır.
Örücülüğün bütün örneklerine yurdumuzun her yöresinde rastlanılmakadır. Şiş, tığ, iğne ve bitki örücülüğü, günümüzde zengin bir el sanatı olarak hale uygulanmaktadır.
0 yorum:
Yorum Gönder